Tag Archives: açlık

Açlık

….
Sokak kapısında ayakkabılarımı elime aldım, öyle çıktım yukarı. Sessizdi her taraf. İlk katta bir saatin tik-tak’larını, bir çocuğun hafiften ağlayışını duydum, sonra hiçbir şey duymaz oldum. Odamın kapısını buldum, rezelerinden kaldırdım hafifçe; eski alışkanlık, anahtarsız açtım, odaya girdim, kapıyı yine sessizce kapadım.

Her şey bıraktığım gibiydi; pencerelerde perdeler açık, yatak boş duruyordu. Karanlıkta, masa üzerinde bir kağıt gördüm, ev sahibine yazdığım tezkere olacaktı; demek kadın, ben başımı alıp gideli bu odaya hiç çıkmamıştı. Masadaki beyazlığı elimle yokladım, bunun bir mektup olduğunu hissederek şaşırdım. Bir mektup? Alıp pencerenin yanına gittim; karanlıkta, çıkarabildiğim kadar, okunaksız harfleri çözmeye çalıştım; sonunda adımı okuyabildim. Aha! diye düşündüm, ev sahibinin cevabı! Tekrar gizlice girmek istersen bu odaya bir daha ayak basamayacağımı bildiriyor!

Ve yavaşça, çok yavaş, tekrar odadan çıktım; ayakkabılarım elimde idi, mektup öbür kağıtların yanında, battaniyem koltuğumda. Usulca yürüdüm, gıcırdayan basamaklarda dişlerimi sıktım, sağ esen basamaklardan inip, sokak kapısını buldum.

Ayakkabılarımı giydim, bağlarını yavaş yavaş bağladım, bu işi bitirince biraz da oturdum hatta; hiçbir şey düşünmeden, elimde mektup, önüme bakıyordum.

Sonra kalktım, sokağa çıktım.

İlerde bir havagazı feneri, çevreye cızırtılı ve titrek bir ışık serpiyordu; fenerin yanına gittim, paketimi fenere dayadım, mektubu açtım; her hareketi gayet yavaş yavaş yapıyordum.

Bağrımdan sanki bir ışık seli geçti; bir şaşkınlık ünlemi kopardığımı duydum, anlamsız bir sevinç ünlemi! Mektup, yazı işleri müdüründen geliyordu. Yazım kabul edilmiş, hemen dizgiye verilmişti. “Bir iki yerde ufak tefek değiştirme, bir kaç imla yanlışı düzeltildi.. kuvvetli bir yazı.. yarın çıkacaktır.. on kron.”

Güldüm ve ağladım; atlaya sıçraya caddeyi boyladım, durdum, dizime vurdum, sebepsiz gelişigüzel bastım küfürü. Ve zaman ilerliyordu.

Bütün gece, ta sabaha kadar, caddelerde bağırıp çağırdım; sevinçten aptallaşmış, durmadan tekrarlıyordum: Kuvvetli bir yazı, yani küçük bir şaheser, bir deha örneği. Ve on kron!

 

Knut Hamsun

Yorum bırakın

Filed under kitap, kitaplık